13 Şubat 2013 Çarşamba

Alp Balık Reyonu' nda

Marketin balık reyonunun önünde somon seçmeye uğraşırken, Alp ' in feryadıyla kendime geldim bugün. Alışverişe daldım, başına bir şey mi geldi derken bir baktım yanı başımda, çığlık çığlığa ağlıyor. 

Ne oldu yavrum ne var diyorum, ne dediği anlaşılmıyor bile. Aldım kucağıma baktım balıkları göstere göstere bağırıyor. Dönüyorum arkamı sakinleşir gibi oluyor, bir dönüyorum tekrar çığlık, aç/kapa durumu yani, bir daha soruyorum, Alp anlamıyorum ağlıyorsun neyden korktun annecim diyorum, anlayamadığıma kızmış beni azarlayarak "burda köpek balıkları var anneee!" diyor, ağlamaya son sürat devam... Şimdi bir anne olarak sahip olmadığınız bir lüks; korku ve yaş dolu gözlerle titreye titreye saçmalayan evladınızın suratına karşı kopamıyor, yarıla yarıla gülemiyorsunuz, ne kadar tatlı olsa da...

Benim yerime hemen arkamızda duran beyefendi kopuyor Alp görmeden. Biz balıklarımızı beklerken her yanımızdan geçtiğinde katıla katıla gülüp başıyla selam veriyor bana... Biz mi? Alp' e onların köpek balığı değil uyuyan somon mezgit ve levrek balıkları olduğunu izah ediyorum. Ama yemeklerini çok iyi yedikleri için çok büyümüşler. Ondan sonra Alp tezgahtaki türlü deniz canlısının adını tek tek sorup tek tek tekrar ediyor. Her birinin ardından da aynı soru: bunlar da mı uyuyor anne?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder